top of page

Lazca ve Lazların doğa anlayışı


Lazca’da insan, hayvan ve doğa kelimelerinin olmadığını söylersek şaşırır mısınız? Evet, Doğu Karadeniz coğrafyasının en eski halklarından biri olan lazların dilinde, bahsettiğimiz bu kelimelerin karşılığı yoktur; doğaya dönük yaşam süren başka pek çok yerel halk dilinde olduğu gibi… Elbette kadının, erkeğin, ineğin, keçinin vb. lazca karşılıkları vardır. Çünkü yaşantı içinde bu ayırıcı kelimelere ihtiyaç vardır. Öte yandan geleneksel yaşam süren lazlar, kendilerini doğayı oluşturan bütünün parçası olarak görürler. Kendi varlıkları diğer canlı varlıklar ile eşit değerdedir. Ve bütün varlıklar bir arada olduğunda yaşamın dengesini oluştururlar. Yaşamı böyle kavradıkları için lazlar, insanları ve hayvanları birbirinden ayırarak adlandırmadılar. Aynı sebeple, evvelden ezele kendilerini çevreleyen ve çevreleyecek olan ‘bütün’e -dışarıdan bakarak- ‘doğa’ tanımı yapmadılar. Böyle olması oldukça doğaldı. Zira insan, hayvan ve doğa kelimeleri esasen bilimsel tanımlardır. Bizler, kavramsal düşünen akıllı beyinlerimiz sayesinde, kurguladığımız sistemlerin içinde yaşamaya başladıkça, doğayı insan yaşamından uzakta bir alan olarak tarif ettik. Onu kategorize ederek, parçalara bölerek inceledik. Tabiatı alemlere, sınıflara, türlere böldükçe doğayla aramızdaki mesafe de kat kat arttı. Oysa lazlar, aborjinler, mauriler gibi doğanın bölünmezliğini bilgece kavrayan nice yerli halkın dilinde, üretiminde, yaşam pratiğinde, masallarında ve tüm tavırlarında yaşamın özüyle ve yeryüzündeki asıl yerimizle ilgili bize ışık olabilecek nice bilgi ve ilham saklı. Ve elbette insan, hayvan ve doğa kelimesinin lazca karşılığının olmaması laz dilinin eksikliği değil hayranlık uyandırıcı tarafıdır.

Reyhan Yıldırım


bottom of page